70’li yılların ortasında video (bizde bilgisayar oyunu) oyunları ortaya çıktığında daha çocuktum. Kocaman Atari makinelerde ancak garip Atari salonlarında oynanabiliyordu. Dolayısyla öyle günün 24 saati istediğin zaman aç oyna bir şey değildi bilgisayar oyunu dediğin.
Babamıza yalvar yakar bir oyun makinesi aldırmıştık, tek oyun vardı tenis gibi bir şey. Siyah beyaz ekran bir top ortada sekip duruyor sen de ekranın 2 tarafında hat üzerinde hareket edebilen çizgiyi topu korumak için ileri geri oynatıyordun. Kaçırdın mı yandın. Evde TV bir tane olduğundan anca sabahları takıp oynardık.
Sonra kişisel bilgisayarlara ekran kartı takıldı ve bomba patladı. Her eve kolaylıkla alınabilen PC’lerin kendine ait ekranlarının başında hayal gücümüzü zorlayan inanılmaz çeşitlikteki oyunları oynar bulduk kendimizi… Geç ekranın karşısına formüla 1 yarışçısı, gol kralı, zaferler kazana komutan, deniz altını keşfeden bir dalgıç, olimpiyat koşucusu, gizemleri çözen bir maceraperest ya da kiralık katil bile ol. Ne istersen…
Oyun oynamak ne zaman bağımlılık halini alır?
Bir çok uzman bilgisayar oyunları oynamanın zararlı ya da bağımlılık yapan bir şey sayılamayacağını savunuyor. Anne babalar da dahil bir çok insan bilgisayar oyunlarını, hayal gücünü artıran, bilişsel yeteneklere katkısı olan, takım halinde çalışmayı öğreten ve zihinsel yetenekleri geliştiren bir unsur olarak görüyor. Bazı okullarda (üzülerek söylüyorum) Minecraft’ın yaratıcı modunun ders olarak oynatıldığını da biliyoruz.
Psychology Today, kumar oynamakla bilgisayar oyunu oynamanın karşılaştırılmasını yanlış buluyor. Finansal kayıplar ya da hile kumarda kişiyi yıkıma uğratırken bilgisayar oyunları için dünyanın sonu demek değil. Hatta bilgisayar oyununu kazanmak için şanstan ziyade zihinsel beceri ve keskin refleksler gerektiği savunuluyor.
Ama WebMD‘ye göre bilgisayar oyunu bağımlılığı bir tür dürtü kontrol bozukluğu!
WebMD
Bilgisayar oyunu bağımlılığının belirtileri
Bilgisayar oyunlarının bağımlılık sayılıp sayılmayacağı hala tartışma konusu olsa da, oyunu kazandığınızda salgılanan dopamin, madde kullanımı ya da kumar sırasında salgılananla aynı. Eğer bu madde size yetmiyor, her seferinde daha fazla oyun oynamanız gerekiyorsa “bilgisayar oyunu bağımlılığı” da var demektir. Gelelim belirtilere:
- Okul ya da işte düşen performans.
- Ev sorumluluklarının yerine getirilememesi.
- Hobiler ve arkadaşlıkların bir kenara bırakılması.
- Kişisel bakım ve sağlığa dikkat edilmemesi.
- Oyun süresine limit koyamamak.
- Oyunu bırakmak zorunda kaldığında, sinirlilik, kaygı ve öfke gözlemlenmesi.
- Aynı zevki alabilmek için daha fazla oyun oynamaya ihtiyaç duyması
- Oyundan uzaklaştığında, fiziksel ya da psikolojik olarak kendini bırakma, iştah kaybı, uykusuzluk, sıkıntı basma ya da duygusal patlamalar.
- Bilgisayar oyunlarını, okul ya da işin stresli durumlarından kaçıp sığınılacak bir alan olarak görülmesi.
Bu bağımlılık kişilerin, babalık, eşlik gibi ailesine karşı sorumluluklarını da sekteye uğratmaktadır.
Bilgisayar oyunu bağımlılığı deyince sadece çocuklar değil yetişkinler de akla gelmelidir.
Orhan Toker
Bilgisayar oyunları hakkında doğru bilinen yanlışlar çok!
Bazı uzmanlar bilgisayar oyunlarına tamamen negatif bakarak, cinsellik ve şiddet içeren, bağımlılık yaratan, vakti boşa harcayan ve insanı sosyallikten uzaklaştıran bir olgu olarak görüyor. Bazı okullarda ise (maalesef) ders olarak bile bilgisayar oyunu oynatılabiliyor. Oyunların zeka geliştirdiği, hayal gücünü artırdığı, takım çalışmasını öğrettiği ve fiziksel beceriler kazandırdığı düşünülüyor. Ancak Dr. Kulman video oyunlarında kazanılan becerilerin gerçek hayata transfer edilemediğini açıkça belirtiyor.
Endişelenmemiz gereken riskler:
Dürtüsel oyun oynamak bir çok sağlık riski içeriyor. Yetişkinler de dahil olmak üzere oyunları aşırı oynamak aşağıda sıralayacağım riskleri yaratıyor:
- Yerine çakılmış kalmak: Dışarıya çıkmak, arkadaşlarına, eşine, çocuğuna ya da anne babasına vakit ayırmak yerine sandalyeye çakılı oyun oynar. Duruş bozukluğu, göz kusurları ve obezite tehlikesi baş gösterir.
- Sosyalleşme isteksizliği: Her ne kadar oyunlar çok oyunculu olsa da gerçek hayattaki yüz yüze sosyalleşme deneyiminden çok uzak. Çocukları içine kapanık asosyal birey haline getirir.
- Dikkat ve konsantrasyon eksikliği: Çok hızlı oynanan ve sürekli sahnelerin değiştiği oyunlar çocuklarda dikkat eksikliğine yol açıyor.
- Gelişim bozuklukları: 2~6 yaş çocukların bilgisayar oyunu oynamaları gelişimlerine sekte vuruyor. Fiziksel aktivite azlığı, iletişim eksikliği ve dil becerilerinde yetersizlik gözlemleniyor.
- Saldırganlık ve şiddet eğilimi: Özellikle şiddet içerikli oyunlarda çocuklar kendilerini oyun karakteri ile eşleştirebiliyor. Çocuklarda daha aktif olan ayna nöronlar oyundaki saldırganlığı arkadaşlarına da yansıtmasına neden olabiliyor.
- Uyku bozuklukları: Uzun süre oynanan oyundan sonra uyku süresi azaldığı gibi uykuya dalma süresi de olumsuz etkileniyor.
Yardım gerekli mi?
Diğer bağımlılıkların yanında oyun bağımlılığı aileler tarafından pek de ciddiye alınmıyor. “Aman evde olsun da!” mantığı ile üstü şeker kaplanabiliyor. Ancak bunun zararlarını gören aileler yardım için telaşa düşüyor. Bence yukarıdaki maddeleri dikkatle inceleyip zamanında müdahale etmek gerekir.